18 Aralık 2009 Cuma

son

hiç bir şey öğrenmez oldum,
öğrendiklerimi hatırlamaz oldum,
hatırladıklarımı sevmez oldum,
sevdiklerimi umursamaz oldum...

ben neydim ne oldum...

2 Ocak 2009 Cuma

pur blanca

Bugün parfümüm adının bilinenden başka ne anlamlara gelebileceğini düşündüm ve Wiktionary sağolsun biraz araştırdım. "pur" eski İngilizceden tut Katalanca'ya kadar bilmem kaç dilde aynı anlamda -saf, beyaz, katıksız- demek. "Blanca" ise evet tahmin edilen -beyaz, parlak- anlamlarında. Ama blanca'nın anlamlarına bakarken Eski İngilizce'de blanca diye bişi olduğunu ve beyaz at anlamına geldiğini öğrendim. Bu da büyük bir ihtimalle unicorn'la özdeşleştirilerek bulunmuş bir isimdir. Ama blanca'nın aslında beyaz at anlamına gelmesi ben de mucizevi bi sevinç yarattı nedenini bilemedim. Hımm bildim bildim, ben tesadüflere inanmam, bana midilli dendiğini ve Pur Blanca'yı içselleştirerek sevdiğimi tesadüf olarak göremezdim. (Ben obsesifim...)

1 Ocak 2009 Perşembe

geri dönüş

İhmal ettim seni bliyorum çok üzünüm aslında. Üzüntüm bişi öğrenmediğimden değil, çok fazla şey öğrenip bunları yazıya dökmemem. Ne diyeyim "arkana bakma taş olursun" felsefemi konuşturup gelecekte yazmaya kendime söz vererek bitireyim.

1 Nisan 2008 Salı

1 Nisan =)

Bugün bütün yaratıcılığınızı kullanıp şakalara yeni anlamlar ve maceralar katarak, etrafınızdakileri kah güldürme kah sinirlendirme becerilerinizi son hadde çıkarma gününüz. Evet, biraz abarttım ama bugünü bu kadar abartanlar da yok değil. Akla gelmeyecek şakalarla duyanları, görenleri hayrete düşürecek şakalar bunlar.

Mesela, 1998’de fast food zinciri Burger King, USA Today gazetesine verdiği tam sayfa ilanla, ünlü “Whopper” hamburgeri yerine solak 32 milyon Amerikalı için “Solaklar için Whopper” ürününü çıkaracağını açıklamış, ardından yeni hamburger için yüz binlerce başvuru aldığını bildirmiş.

Bu ilana bir solak ve yemek yemeyi seven biri olarak hemen atlama potansiyelim gayet yüksekti. Bunun bir şaka olduğunu öğrendiklerinde başvuranların yaşadıkları hayal kırıklığını ancak ben anlayabilirim bu bağlamda=))

15 Mart 2008 Cumartesi

Seçil'den seçmeler

Bazen bir ses bir sessizliğe neden olurmuş.....

6 Mart 2008 Perşembe

Ahmet Ağaoğlu

Geçen gün Boğaz'dan bir tanker geçiyordu ve üstünde Ahmet Ağaoğlu yazıyordu, o zaman çok fazla üstünde durmayıp sadece okuyup geçmiştim, kim acaba bu diyerek. Bugün bu sorumun cevabını aldım. Kendisi Cumhuriyet döneminde Kadro Dergisi etrafında toplanan Devletçilik ilkesini savunanların karşısında liberalizmi savunan tarihçi ve hukukçudur. Fakat sahip olduğu liberalist görüş kendine has bir görüştür bu yüzden adı da Ahmet Ağaoğlu Liberalizm'i olarak anılır. Ağaoğlu'na göre Batı'da uygulanılan liberalizm politikası, onların gelişmesinde önemli bir etkendir ve bu yüzden İnönü ve çevresinin ileri sürdüğü gibi, kesinlikle kaçınılması gerekilen bir konu değildir. Ona göre Doğu'nun kalkınması ancak bireyin üstündeki baskının kalkması ve ekonominin kendi kurallarına göre işlemeye başlamasına bağlıdır. Onunla aynı görüşlere sahip diğer politikacı ve düşünürler ise Peyami Safa(Simeranya'da acaba bu düşüncelerinden mi bahsediyordu, okurken onun bu düşüncelere sahip olduğu bilmiyordum, bilseydim daha eleştirel okurdum.) ve Hüseyin Cahit.

29 Şubat 2008 Cuma

beşer şaşar

Yine Latince'den bir kelime gurubu ve bunun Türkçe karşılığı...errare humanum est "hata insanidir" demektir ama bizim dilcilerimzi bunu gayet yaratıcı bir şekilde uyarlayıp, "beşer şaşar" olarak çevirmişler. Çok yaratıcı...Biraz da Tanrı ile ilgili olan bu kelime grubunu bu kadar da orta ağzı diyebileceğim bir şekilde çevirmeyi gene de o kadar tasvip edemedim açıkçası.